türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi formu ıso 12

Dernekler Yönetmeliği Konsolide metin

Yargı yetkisi bir federal mahkeme ile iki yüksek mahkemeye ve federal kanunların öngöreceği alt mahkemelere verilmiştir. Federal mahkeme anayasanın kendisine verdiği, federe devletler arasındaki problemleri incelemek ve federal devletin yasama alanına müdahale edilip edilmediğini tesbit görevleri yanında yüksek mahkemelerin kararlarına karşı yapılacak başvuruları da son derece olarak inceleyen üst yargı merciidir. Bir başkan ile yüksek mahkemelerin baş yargıçlarından ve dört yargıçtan oluşur. Devlet başkanı racalar meclisine danıştıktan ve başbakanın görüşünü aldıktan sonra bu yüksek hâkimleri tayin eder. Federal mahkemeye tayin edilecek yargıçların sayısında değişiklik yapmaya devlet başkanı yetkilidir. Meclis genel ve gizli oyla dört yıl için seçilmiş elli üyeden oluşur. Meclis dışından tayin edilmiş bakanlar olursa onlar da bu üyeler arasında kabul edilir.

  • Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcı vekili yapar.
  • Diyet, kurtuluş fidyesi, savaş masrafları gibi hukukî, malî ve askerî meseleleri her biri kendi bünyesinde halletmek zorundadır (md. 3-11, 37, 38).
  • Peygamber’in ölümünden sonra müslümanların karşılaştığı en önemli siyasî problem, onun yerine kimin ve hangi yolla geçeceği meselesi olmuştur.
  • Millî meclis soru ve gensoru yoluyla bakanlar kurulunu denetleyebilir.

Yeni başkanın programı da reddedildiği takdirde meclis dağılır ve en çok üç ay içinde yeni seçim yapılır. Meclis hükümeti denetleyebilir ve gerekli gördüğü takdirde gensoru yoluna başvurabilir. Hükümet başkanı hükümet üyelerinin toplantısına başkanlık eder; bu üyeler arasında görev dağılımını yapar; kanun ve yönetmeliklerin uygulanmasını takip eder. Meclis doğrudan, tek dereceli ve gizli oyla seçilmiş otuz üyeden oluşur. Fakat anayasa bu sayının bir sonraki dönemde kırka çıkarılmasını emretmiştir. Otuz yaşını doldurmuş Bahreyn vatandaşları milletvekili seçilebilirler. Ancak anayasa söz konusu yetkinin başka bir yüksek mahkemeye de aktarılabileceğini belirtmektedir.

Kullanıcı kodu, parola ve şifrelerinin çalındığını, kaybedildiğini veya hangi nedenle olursa olsun yetkisiz kişilerce kullanıldığını öğrenenler, derhal sivil toplumla ilişkiler birimlerine veya Genel Müdürlüğe bilgi verirler. Yabancı dernek ve yabancı vakıfların Türkiye’deki şube ve temsilciliklerinin kütükten silinmesine ilişkin işlemler Genel Müdürlükçe yerine getirilir. Derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi aşağıda belirtilen esaslara göre yapılır. Her dernek ve birlik için sivil toplumla ilişkiler birimlerinde bir dosya açılır. Derneklerin iş ve işlemleri ile ilgili tüm belgeler bu dosyada saklanır.

Tek başına yapabildiği işlemlere karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Sorumsuzluğu sebebiyle cumhurbaşkanının işlemlerini kural olarak başbakan ve ilgili bakanın veya bakanların imzalamaları gerekir. Tunus Cumhuriyeti anayasası, Tunus’un 20 Mart 1956’da bağımsızlığını kazanmasından sonra bir kurucu meclis tarafından kabul edilmiştir. Meclis önce monarşi rejiminin kaldırıldığını, Tunus’un bir cumhuriyet olduğunu, devlet ve hükümet başkanı Habîb Burgiba’ya cumhurbaşkanlığı makamının tevdi edildiğini belirtmiştir. Anayasa işçilerin, kooperatiflerin, gençlerin ve kadınların sosyal örgütlenmelerinin sağlanması görevini de devlete vermiştir\. Masaların kralı ol, poker ve blackjack turnuvalarında yeteneklerini sergile. paribahis\. Bu örgütlerin ülkenin siyasî, ekonomik ve sosyal kararlarına katılmaları istenmiştir. Dış siyaset de Somali’nin sömürgeciliğe duyduğu tepkiyi, hürriyet ve bağımsızlık mücadelesi veren ülkelere destek olma arzusunu ifade edecek şekilde hükme bağlanmıştır. Başlangıç bölümünde millî birlik, sosyalist düzen ve eşitlik esasları vurgulanır. Bağımsızlık ve yeni anayasadan sonra benzeri örneklerde olduğu gibi Mali’de de siyasî çalkantılar, istikrarsızlıklar ve müdahaleler ortaya çıktı. 1968 Kasımında kansız bir hükümet darbesi oldu, 1960 anayasası yürürlükten kaldırılarak geçici bir anayasa uygulandı. Anayasa geleneksel sisteme uygun olan yasama, yürütme ve yargı ayırımını yapmakla birlikte bu organların başına devlet başkanını yani emîri koymuştur. Yüzyıl ortalarında (1756) başlayan Âl-i Sabâh hânedanı tarafından yönetilen bir monarşidir.

Bu türün dikkate değer ilk örnekleri, Şâfiî hukukçusu Mâverdî ile çağdaşı Hanbelî hukukçusu Ebû Ya‘lâ el-Ferrâ’ya ait olan ve aynı adı taşıyan (el-Aḥkâmü’s-sulṭâniyye) eserlerdir. Her iki müellif de sadece devlet başkanlığını değil, anayasa hukukunun birçok meselesini ele almakta ve böylece bu sahayı belirli bir bütünlük içinde incelemektedir. Bu iki hukukçunun çağdaşı olan Zâhirî fakihi İbn Hazm ise sistematik hukuk eseri el-Muḥallâ’da kısa da olsa müstakil bir imâmet bölümü açmakla dikkati çekmektedir. Ayrıca kaynaklarda İbn Hazm’ın el-İmâme ve’s-siyâse adlı müstakil bir çalışmasından da söz edilmektedir (Ebû Fâris, s. 16). Gazzâlî’nin de el-İḳtiṣâd fi’l-iʿtiḳād, Naṣîḥatü’l-mülûk ve Feḍâʾiḥu’l-Bâṭıniyye adlı eserlerinde anayasa hukukunun bazı problemlerine değişik açılardan bakış yaptığı görülmektedir. Fakihlerin konuyla ilgili çalışmaları arasında İbn Teymiyye’nin es-Siyâsetü’ş-şerʿiyye’si ile Minhâcü’s-sünneti’n-nebeviyye’si de zikredilmelidir. Klasik dönemin eserlerinden İbn Haldûn’un Muḳaddime’sinde dikkate değer yorumlar taşıyan geniş bir bölüm yer almıştır. Klasik dönemde konuyla ilgili olarak nasihatnâme türünde de hayli eser meydana getirilmiştir. Gazzâlî’ye ait Naṣîḥatü’l-mülûk, Şeyzerî’ye ait el-Menhecü’l-meslûk fî siyâseti’l-mülûk, Turtûşî’ye ait Sirâcü’l-mülûk, İbnü’t-Tıktakā’ya ait Kitâbü’l-Faḫrî fi’l-âdâbi’s-sulṭâniyye, Fazlullah b. Rûzbihân’a ait Sülûkü’l-mülûk, İbn Ebü’r-Rebî‘a ait Sülûkü’l-mâlik fî tedbîri’l-memâlik, İbn Cemâa’ya ait Kitâbü Taḥrîri’l-aḥkâm fî tedbîri ehli’l-İslâm ve nihayet Nizâmülmülk’ün Siyâsetnâme’si örnek olarak zikredilebilir.

Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Madde 79 – Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Madde 78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.

Bu bilgilerin ışığında ve İslâm’ın kabul ettiği anayasa esasları çerçevesinde İslâm devletinin monarşi mi yoksa demokrasi mi sayılması gerektiği problemi karşımıza çıkmaktadır. Devlet başkanının kaydıhayat şartıyla seçilmesi ve iktidarı belirli ölçüde elinde toplaması, ilk bakışta İslâm devletinin bir monarşi, halifenin de bir monark olduğunu düşündürmektedir. Genellikle Batılı araştırmacılar da bu benzerliklerden hareketle İslâm devletinin monarşik olduğu sonucuna varmaktadırlar. Bunun yanında halifenin seçimle gelmesine, devlet idaresinde hâkim olan şûra prensibine ve iktidarın sınırlı olmasına bakarak İslâm devletinin demokrasi esasına dayandığı da ileri sürülebilir. Ne var ki yukarıda verilen bilgiler ışığında bu iki nitelemenin de gerçeği tam olarak yansıtmadığı görülmektedir. Halifenin seçimle gelmesi, iktidarını milletten alması ve hukukun çizdiği sınırları aştığı takdirde yine millet tarafından azledilebilmesi monarşiye uymamaktadır.

Bakanlar kurulu cumhurbaşkanı ile iş birliği halinde devletin genel siyasetini oluşturur ve uygular; bütçeyi, kanun ve kararnâme tasarılarıyla genel planı hazırlar. İdarî ve icraî kararlar almak ve uygulanışlarını denetlemek, bakanlık faaliyetlerini takip etmek, yönlendirmek ve koordine etmek yetki ve görevleri de bakanlar kuruluna verilmiştir. Altı yıl için meclis tarafından seçilen cumhurbaşkanı ile cumhurbaşkanınca tayin edilip görevden alınabilen bakanlardan oluşan bakanlar kurulu arasında başbakanı seçme ve tayin yetkisi de cumhurbaşkanına tanınmıştır. Cumhurbaşkanı bakanlar kurulunun da olumlu görüşünü alarak meclisi feshedip seçimleri yenileyebilir. Anayasaya göre on sekiz yaşını bitirmiş olan her yurttaş seçme ve halk oylamasına katılma hakkına sahiptir. Seçilebilme yaşı ise silâhlı kuvvetlerdeki görevini yapmış olmak şartıyla en az yirmi beştir.

Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Hâkimler ve Savcılar (…)[103] Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcı vekili yapar. Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.